(gittin ya
değişti mi
sanıyorsun
herşey?
hâlâ elleri
kara tüm
çocuklar
ayakkabı
boyuyor
Samatya'da)
yaşamanın
romatizmasıydı bu.
yağmurun
yağacağı,
bakışlarından belli olurdu.
bir sızı
gelip baş köşeye otururdu
böylesine
köhnemiş yanlızlıkları
ancak bir
gidiş durdururdu!
(bi daha; istanbul ol! boğazına kadar deniz...
ki böyle kolay geçilmesin kulaçsız, teknesiz...) |