1952'de ORHAN VELİ
İÇİN NE
DÜŞÜNÜYORLARDI?
Prof. Fahrettin
Kerim Gökay
(İstanbul Valisi ve
Belediye Başkanı)
Kendini fazla
tanımıyorum.
Herhalde orijinal
bir şairdi. Mehtabı,
sahandaki yumurtaya
benzettiğini
duymuştum. Allah
rahmet eylesin.
Ümit Belent
(İstanbul
Kalafatyeri
Kürkçükapı 7
numarada tesfiyeci
çırağı)
Orhan Veli
şiirlerini temiz bir
üslupla yazardı.
Yumuşak bir tabiate
sahipti. İfadeleri
içten gelirdi.
Şatafattan
kaçınırdı.
Behçet Zorlu
(Beyoğlu Balıkpazarı
Çiçekçiler
Pasajı'nda mezeci ve
kokoreçci)
Onu ilk defa pasajda
gördüm. Doğrusu çok
iyi bir arkadaştı.
Kendisini çok
severdim. Ölümünü
duyunca son derece
üzüldüm. Orhan
Veli'yi birçok
şairden üstün ve
Neyzen Tevfik'e
yakın bulurdum.
Neyzen Tevfik
(şair)
Aferin be Orhan
Veli!.. Koca bir
roman dolu
şiirlerinin
meftunuyum
Alnımdaki bıçak
yarası
Senin yüzünden
Tabakam senin
yadigarın
Kendisini çok
severdim. Yaşamasını
arzu ederdim. Sanat
yollarımızda ayrılık
yoktu. Hakiki
arkadaşlarımdan
biriydi. Şimdi
yanımdaymış gibi
görüyorum. İnce,
samimi, içli bir
insan ve hayatın
şairiydi.
Hamdi Karadağ
(Rumelihisarı
mezarlığında mezar
bekçisi)
Rahmetliyi
sağlığında hiç
görmedim ama buraya
gömüldükten sonra
ziyaretçisi de eksik
olmadı. Kadın erkek
akın akın buraya
gelirler, bana
mezarın yerini
sorarlar. Bu
kabristanda onunki
kadar ziyaret edilen
kabir yoktur. Ama ne
edelim? Hepimiz bir
gün öleceğiz. Ne
kadar kaçsan, bu
kara toprağın altına
gitmekten kurtuluş
yok arkadaş...
Lambo Çolakoğlu
(Beyoğlu Nevizade
Sokak 15 numarada
Tekel bayii)
Orhan Veli'yi ne
vakit tanıdığımı
hatırlamıyorum.
Dükkanıma ilk defa
geldiği zaman onu
çok zamandır
tanıyormuşum gibi
oldum. Edası ve
tavrı ölçülüydü.
Gülümsiyerek, nazik
bir şekilde benden
şarap istedi. O
günden başlayarak
hayatının son
günlerine kadar hep
bana uğradı ve
birçok arkadaşlarını
tanıttı. O sevindiği
zaman ben de
sevinidim. Üzülünce
benim de canım
sıkılırdı.
Burada gelip şiir
yazdığı olurdu.
Eserlerinin değeri
Türk edebiyatında
göze batar bir hal
almağa başlamıştı.
Bunu da
meslekdaşlarından
öğreniyordum.
onların tebriklerine
tevazu içinde
gülümsiyerek
karşılık verirdi.
Son zamanlarda bir
gün bana şahsen
şikayette bulundu.
Yolda yere
düştüğünü, ayağını
zedelediğini, bu
yüzden birkaç
gecedir
uyuyamadığını
söyledi. Ölümünden
bir gün önce de
ayağındaki sancı
yüzünden çok ıstırap
çektiğini anlattı.
Birgün sonra da
aramızdan
ayrıldığını
öğrendik. Dükkanımı
kapatıp cenazesine
gittiğim zaman,
tabutunun arkasından
nasıl yürüdüğümü
anlatamam.
Resimlerini ve el
yazısını kıymetli
bir hatıra olarak
saklıyorum.
Gelengül Tayfuroğlu
(1952 yılı Türkiye
Güzellik Kraliçesi)
Ben şiirde sadelik
ve samimiyet ararım.
Orhan Veli'nin
şiirlerinde bunu
fazlasıyla buldum.
Mısralarında çok
kuvvetli taraflara
rastlıyorum. Hayata
karşı alaycı bir
edası var. Çoğu
zaman onun
istihzalarını ben de
kendime mal
ediyorum. O çeşit
meseleler karşısında
onun gibi
düşünüyorum. Yaşımın
küçük olmasına
rağmen onun
mısralarından büyük
bir tat alıyorum.
(16 Kasım 1952,
Vatan'ın Sanat
Yaprağı)
|